4 Haziran 2012 Pazartesi

Hoca Ahmed Yesevi

Hoca Ahmed Yesevi

Hoca Ahmed Yesevi
Ahmet Yesevi, 12. yüzyılda yaşadığı bilinen, ilk Türk-İslam mutasavvıfıdır. Türk-İslam tarihinde, ‘Türklerin Piri’ anlamına gelen “Pir-i Türkistan” ve “Hazret-i Türkistan” isimleriyle anılmıştır.
Bugünkü Kazakistan Cumhuriyeti’nin güneyindeki Çimkent şehri yakınlarında bulunan Sayram kasabasında dünyaya gelmiştir. Babası bu kasabaya yerleşmiş ünlü bir alim olan İbrahim Şeyh, annesi Ayşe ana olarak bilinmektedir. Karahanlılar döneminde yaşamıştır. Türk dünyasının ilim ve edebiyatçılarının Arapça ve Farsça yazdığı bir dönemde ilk kez Türkçeyi kullanarak dini-tasavvufi şiirler söylemiştir. Onun “Hikmet” adı verilen bu şiirleri, yüzlerce yıldan bu yana aktarılarak günümüze ulaşmasıyla birlikte, bugün bütün Türk-İslam dünyasına yayılmış durumdadır. Kuran ahlakını bu denli başarılı bir şekilde yaygınlaştırabilmesinin temelinde ise eserlerindeki anlatımın son derece samimi ve etkili olması yatmaktadır. Ayrıca yetiştirdiği öğrencilerini İslam ahlakını anlatmakla görevlendirerek Türk dünyasına göndermesi de bunda önemli bir paya sahiptir.
Ahmed Yesevi, İslam ahlakının öğelerine eserlerinde derinlemesine yer vermiştir. Allah’a aşkla, gönülden bağlanmanın üzerinde sıkça durmuş; bununla birlikte ihlasın, bir Müslümanın en önemli özelliği olduğunu söylemiştir. Yalnızca Allah için yaşamanın önemini en güzel kelimelerle ifade etmiştir.
İnsan sevgisine ve hoşgörüye büyük önem vermiş; insanların din, dil, ırk, cinsiyet gibi farklılıklardan dolayı kötü tavır ve muamelelere maruz kalmamasını savunmuştur. Bu farklılıklardan kaynaklanan her türlü ayrımcılığın, çatışmanın yersiz olduğunu söylemiştir.
Bilimin, insanların Allah’ı tanımalarını ve O’nun eşsiz yaratışına şahit olmalarını sağlayan en iyi yollardan biri olduğunu, Allah’a yakınlaştıran çok önemli bir vesile olduğunu çoğu zaman dile getirmiştir.
Ahmed Yesevi’nin “Hikmet”lerinden…
“Daima iyilik kıl sen, gidersin sen bu dûnyadan”
“Büyük velilerin makamına ulaşmak, Cehennem’den kurtulup Cennet’e kavuşmak isteyen kişi, ilim tahsil etmelidir.”
“Akıllı ve uyanık bir kimse isen, dünyaya gönül bağlama. Şeytan seni kandırıp dünyaya meylettirirse, seni emri altına almış demektir. Bundan sonra felaketten felakete sürüklenirsin de hiç haberin olmaz.”
Bu makale, İlmi Mercek Dergisi 20. sayı (Şubat 2006) 37. sayfada yayınlanmıştır.
http://ilmimercek.net/index.php?Pg=Publish&Journal=%C4%B0lmi%20Mercek&Number=20

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder