4 Haziran 2012 Pazartesi

Ahıskalı Ali Haydar Efendi (K.S)

Ahıskalı Ali Haydar Efendi (K.S)

Ahıskalı Ali Haydar Efendi (K.S)
“Soyumdan değil, yolumdan gelen benim evlâdımdır.”
Maneviyat dünyamızın önderlerinden Ali Haydar Efendi, 1870 yılında Batum’un Ahıska kasabasında doğmuştur. 1894′te Erzurum’daki Bakırcı Medresesi’nde devrin ünlü alimlerinden ders almıştır. Buradaki eğitiminin ardından, İstanbul Fatih Camiinde ünlü Beyazıd dersiamlarından (öğretmenlerinden) Çarşambalı Hoca Ahmet Hamdi Efendi (K.S)’den 1901 yılında icazet almış, 1902 yılında Fatih Camii’nde hocalık görevine başlamıştır. Ali Haydar Efendi, İslam’a hizmet yolunda, bu yolun diğer tebliğ edicilerinin yaşadığı çile ve sıkıntıları yaşamış, bütün zorluklara, “Allah’ın indirdikleriyle hükmetmek” düsturuyla göğüs germiş, hiçbir şekilde Kuran ahlakını yaşamaktan ve anlatmaktan taviz vermemiş ve hizmetlerine aralıksız devam etmiştir.
Ali Haydar Efendi (K.S.), Ahmed Hamdi Hoca’nın derslerine devam ederken, o devirde kadı yetiştiren Medresetü’l-Kuzat (Hukuk Fakültesi)’a giderek, oradan da diploma almıştır.
Sırasıyla Burdur, Uşak ve Denizli Kadılığı görevi yaptıktan sonra İstanbul İstinaf Mahkemesi üyeliğine getirilmiştir. Bu dönemde Hukuk Fakültesi’nde Mecelle ve Usul-i Muhakematı Hukukiye dersleri vermiş, ardından İstanbul Bidayet Mahkemesi İkinci Hukuk Dairesi Başkanlığından başlayarak pek çok daire ve mahkemede başkanlık görevi yaptıktan sonra, 1914 yılında Sahn Medresesi Fıkıh Müderrisliği’ne tayin edilmiştir.
Birinci Dünya Savaşının ardından, 14 Kasım 1914′te ilan edilen Cihad-ı Ekber fetvasını, Fetva Emini sıfatıyla Fatih Camii’nde okumuştur. Aynı zamanda “23 Kasım 1914′te Cihad Beyannamesi”nde bulunan 29 imzadan biri de Ali Haydar Efendi’ye aittir.
1915 yılında Şeyhü’l-İslamlık’ta yeni kurulan “Telif-i Mesail Heyeti Reisliği”ne, 1916’da Huzur Dersleri Baş Muhatablığı’na tayin edilmiştir. Ali Haydar Efendi, Tevfik Paşa’nın Baş Vezirlik döneminde Adliye Nazırlığı (Adalet Bakanlığı) görevi yapmıştır.
Ahıskalı Ali Haydar Efendi (KS), zahiri ilimlerin hepsini ikmal etmiştir. Zatından bahsedilen eserlerin tamamında, sahip olduğu ilmin 4 mezhebe fetva verecek kadar kuvvetli olduğu belirtilmektedir. Bu eserlerde, Ahıskalı Ali Haydar Efendi (KS)’nin hitabet ve ikna gücü de övülmüştür.
Ahıskalı Ali Haydar Efendi (K.S)’nin tasavvuf ve tarikat ehline sevgi ve alakası askerlik görevi için bulunduğu Bandırma’da başlamıştır. Burada Rıza Ali Bezzazi Efendi ile tanışan Ali Haydar Efendi, bu alimin tavsiyesiyle İstanbul Hacı Ahmet Efendi’nin yanına gider. Bu kişi ona Topkapı’da Ali Efendi’nin yanına gitmesini tavsiye eder. Topkapı’ya giden Ali Haydar Efendi (KS), orada Ali Efendi’nin talebesi olur ve tasavvuf yolunda ilerler. Hoca Efendi derin ilmi ve yüksek tevazulu kişiliği ile devrindeki insanlara örnek teşkil etmiş, bu yönü sebebiyle de hizmet ettiği padişahlar tarafından özellikle 2. Abdülhamit Han tarafından el üstünde tutulmuştur.
Ali Haydar Efendi, Birinci Dünya Savaşı boyunca aynı zamanda padişahın huzur dersleri başmuhatablığını da yürütmüş, bu görevi padişahlığın kaldırılmasına kadar devam etmiştir.
Ahıskalı Ali Haydar Efendi (KS), yıllarca ilim öğrenmek, ilmi öğretmek ve insanlara İslâm’ı anlatmakla meşgul olmuş, edebin birinin dahi terkine rıza göstermemiştir. Pek çok ilim erbabı yetiştirmiş, kıymetli talebeleri olmuştur. Vaktinin büyük bir bölümünü Kur’an-ı Kerim okumakla geçiren Hoca Efendinin çevresine tavsiyesi “Soyumdan değil, yolumdan gelen benim evlâdımdır” şeklinde olmuştur.
Müslümanların Allah’ın emirlerine uyması için hayatı boyunca çaba harcamış, hayatının son dönemleri hapishanelerde ve mahkemelerde geçmiştir. Çile içinde geçen dönemlerindeki tevekkül ve sabrı ile tüm Müslümanlara örnek olmuştur. O insanlara her zaman iyiyi ve doğruyu öğütlemiş, kötülüklerden sakındırmak için vargücüyle çalışmıştır. “İslam’ın devam ve bekası, iyiliği emredip kötülükten alıkoymanın devamına; yıkılması ise iyiliği emredip kötülükten alıkoymanın terkine bağlıdır.” şeklindeki sözü görüşlerini açıklayan güzel bir örnektir.
Bu makale, İlmi Mercek Dergisi 02. sayı (Ağustos 2004) 46. sayfada yayınlanmıştır.
http://ilmimercek.net/index.php?Pg=Publish&Journal=%C4%B0lmi%20Mercek&Number=02

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder